Ukrayna Savaşının Ortadoğu Üzerindeki Etkileri

Ömer Aytek Kurmel

2023-01-15

Giriş

Ukrayna’nın işgali ilk yılını doldururken, krizin Ortadoğu ülkeleri üzerindeki etkisinin –ekonomik, diplomatik ve askeri olmak üzere– çok-boyutlu bir manzara sergilediğini söyleyebiliriz. Krizin ilk ve en önemli boyutu ekonomiktir. Savaşın uzamasına bağlı olarak daha da artması beklenen tahıl ve petrol fiyatlarının, bölgenin kırılgan ekonomisi ve toplumsal yapısı üzerinde yıkıcı bir etki yapması kaçınılmaz görünüyor.

Bazı Ortadoğu ülkelerinin gıda ve petrol alanlarında dışa bağımlı olmaları, ekonomik şoku daha fazla hissetmelerine yol açıyor. Tahıl ithalatında Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı ülkelerden bazıları (mesela Körfez’deki Arap ülkeleri) yeterli rezervlere sahipken, diğerleri (örneğin Lübnan) sıkıntı yaşamaya aday görünüyor.

Şimdiye kadar hiçbir Ortadoğu ülkesi yaptırım kararı almamış olmasına rağmen Rusya’dan tahıl ithalatında sorunlar yaşandığını da not düşmek lazım. Bu sorunların başında, Rus firmalarına ödemelerde ve gemilerin sigortalanmasında yaşanan zorluklar geliyor.

Benzer bir problemle petrol ve gaz ithalinde de karşılaşıyoruz. Aralarında İsrail, Mısır ve İran’ın olduğu kimi ülkeler enerji alanında kendilerine yeterliler, hatta ihraç etme kabiliyetine sahipler. Bu ülkelerin resesyon yaşamaları olasılığı düşük görünüyor. Buna karşılık Ürdün gibi enerji yoksulu ülkelerin ekonomik ve onun sonucu olarak toplumsal sorunlar yaşamaları yüksek bir ihtimal.

Konuşulan bir başka olumsuz senaryo, artan enerji maliyetlerinin taşıma ve emtia fiyatlarına yansıması sonucunda enflasyonist baskıların tedarik zincirlerini kırması ve zaten kırılgan olan ekonomilerin daha da zayıflaması olasılığıdır. Ayrıca, yükselen petrol fiyatlarının enerji yoksulu ülkeleri devalüasyona zorlaması sonucunda alım gücünün ve yaşam standartlarının düşmesi, bölge çapında yeni bir istikrarsızlık dalgasını tetikleyebilir.

* * *

Bölgede ekonomi gibi siyasi belirsizlik de sürüyor. Bölgesel aktörler, Ukrayna Savaşı sürecinde, taraf tutmak yerine bekle-gör siyaseti izlemeyi tercih ediyorlar. Bunun tek istisnası, Rusya ile dayanışma sergileyen İran ve Suriye rejimleri, Lübnan Hizbullah’ı ve Yemenli Husi hareketi. Karşıtları ise, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri örneklerinde görüldüğü gibi, BM Genel Kurulunda Batı yönünde hareket ettiklerinde bile bunu rızaya dayalı olarak değil, baskı altında yapıyorlar.

Bir de dünyanın içinden geçmekte olduğu “Ortadoğu yorgunluğu” var. Uluslararası topluluk Filistin, Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen sorunlarından o kadar bunalmış durumda ki, büyük aktörlerin, üstelik Ukrayna’da savaş devam ederken, Ortadoğu ile eskisi gibi ilgilenmemeleri güçlü bir ihtimal.

* * *

Şu ana kadar bölge düzleminde genel bir analiz yapmaya çalıştım. Şimdi farklı bir düzleme geçerek, seçilmiş üç ülke (Suriye, Ürdün, İsrail) özelinde kısa çözümlemeler yapacağım.

Bu üç ülkeyi özgül ağırlıkları yanında, büyük Çerkes topluluklarına ev sahipliği yaptıkları için seçtim. Ne var ki bu topluluklar üzerine yapılmış güncel saha çalışmaları mevcut değil ya da ben ulaşamadım. Dolayısıyla bölge ve ülke düzlemlerindeki analizleri, bunların doğal uzantısı olan yerel (Çerkesler) düzleme taşımak mümkün olmayacak. Güncel saha çalışmaları bugün itibariyle yakıcı bir ihtiyaç olarak ortada durmaya devam ediyor.

Suriye

Suriye ayağında ilk akla gelen, iç savaşın nasıl etkileneceği oluyor. Ukrayna’daki kriz Suriye’yi birkaç bakımdan etkileyebilir.

Birincisi, Rusya’nın Suriye’deki askeri potansiyeli zayıflayabilir. Rusya, Suriye’deki askeri gücünün bir kısmını Ukrayna’ya kaydırabilir ya da Ukrayna’da savaştırmak üzere Esad yanlılarından silahlı bir güç devşirebilir. Bu durumda en kazançlı çıkan IŞİD olacaktır.

İkincisi, Rusya ve Suriye hava güçleri kısa ve orta vadede malzeme sıkıntısı yaşayabilir. Sevkiyat deniz yoluyla yapılacağı için, Rusya’nın Karadeniz Filosunun savaş durumunda olması ve Montrö Antlaşmasının getirdiği kısıtlar nedeniyle, ciddi sorunlar gündeme gelebilir.

Üçüncüsü, Ukrayna Savaşı Suriye’nin zaten kırılgan olan gıda güvenliğini daha da zayıflatabilir. Suriye gıda ve petrol ihtiyacının üçte ikisini ithal ediyor. Ayrıca, tahıl ithal ettiği başlıca ülke Rusya’dır. Bu bağımsızlık beraberinde ülkedeki tedarik zincirinin kopması, gıda fiyatlarının ve tarımsal üretim maliyetinin artması gibi olumsuz sonuçları getirebilir.

Ürdün

Ürdün BM Genel Kurulundaki oylamalarda işgali kınasa bile, Rusya’nın İnsan Hakları Konseyi üyeliğinin askıya alınması için yapılan oylamada çekimser kaldı.

Ürdün, gıda ve petrol ithalinde Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı değil. İhtiyacını başka ülkelerden karşılıyor. Yeterli tahıl stoku olduğu anlaşılan Ürdün’ün kısa vadede gıda sıkıntısı yaşamayacağı görülüyor. Hükümetin pirinç, yemeklik yağ ve gaz gibi temel tüketim kalemleri için tavan fiyat belirlemiş olması, hatta kısmen sübvanse etmesi de önemli bir adım.

Özetle, Ukrayna Savaşının Ürdün üzerindeki olumsuz yansımaları şu ana kadar sınırlı kalmış görünüyor.

İsrail

İsrail, Akdeniz’deki gaz yatakları sayesinde enerji alanında dışa bağımlı değil. Buna karşılık, tahıl ihtiyacının yüzde 80’ini Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyor.

İsrail, Ukrayna krizinde denge politikası izliyor. Batı ile stratejik ittifakını devam ettirirken bir yandan da Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgali karşısında tarafsız bir politika benimsiyor.

İsrail’in Rusya’yı gücendirmek istememesinin üç temel sebebi var. Birincisi, İsrail’in Suriye toprakları üzerindeki İran hedeflerini vurma kabiliyetini koruma kararlılığı. İkincisi, Rusya ve Ukrayna’da yaşayan Yahudilerin esenliğinin gözetilmesi. Üçüncüsü, İsrail’e yatırım yapan Yahudi oligarklarla bağların korunmasına özen gösterilmesi.

İsrail, Birleşmiş Milletlerde oylamalarda Batı ile aynı doğrultuda hareket etmesine karşılık Rusya’ya yaptırım uygulayacak kadar ileri gitmedi. Ukrayna’ya desteğini de insani yardımla sınırlı tuttu.

Sonuç

Gıda güvenliği ve enerji bağımlılığı, Ukrayna Savaşı sürecinde, Ortadoğu bölgesinin yumuşak karnını oluşturuyor.

Çerkes topluluklarına ev sahipliği yapma kriterini esas alarak seçtiğim üç bölge ülkesi içinde, Ukrayna Savaşından en fazla olumsuz etkilenecek ülke olarak Suriye görünüyor.

Gıda ve enerji konularında Rusya ve Ukrayna’ya bağımlılıkları görece düşük olan Ürdün ve İsrail ise siyasi ve diplomatik olarak Rusya’yı karşılarına almak istemiyorlar.

Aslında bu duyarlılık bölge ülkelerinin neredeyse tamamı için geçerli. Özetle, Rusya veya genel olarak otoriter rejimler bloğu bölgede psikolojik üstünlüğü ellerinde tutuyor.