Son eklenenler


Gazze’de Soykırım

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere yönelik soykırım uyguladığı iddiası ile Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu. Başvuruya ilişkin ilk görüşmenin 11 Ocak Perşembe günü yapılması bekleniyor. Çerkeslerin özellikle dikkatini çekmesi gereken Uluslararası Adalet Divanı'ndanki bu soykırım davasına ilişkin olarak Şikago Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyesi Profesör John J. Mearsheimer'ın yazısını sunuyoruz. Profesör Mearsheimer, uluslararası ilişkiler alanındaki en önemli uzmanlardan biri olarak kabul edilmektedir.

Düşlerimizi ve Şarkılarımızı Geri İstiyoruz

Önsöz uzaklara, çok uzaklara gideceğim az sonra dönecekmiş gibi diyor Sezai Babakuş, Moskova’da 1999 yılında yazdığı bir şiirinin sonunda. Söylediğini yapıp çok uzaklara gitmiş olsa da, dokunduğu hayatları, iş edindiği, uğraştığı sorunları etkileme, değiştirme, iyileştirme gücüne sahip insanlardan biri olarak iz bıraktı belleklerimizde. Bir de bilerek ve isteyerek hep genç bir delikanlı olarak kalabilenlerdendi her anlamda. O’nun ardında bıraktığı, hemen her konuda kaleme aldığı yazın hazinesinden makaleleri, anıları, gezi yazıları ve şiirlerini okudukça da hep “az sonra dönecekmiş gibi” bir duygu uyanıyor biz dostlarının içinde.

Marje Deneyimi Üzerine Düşünmek

'Çerkesya' Edebiyat Değil, Evlatlarını İstiyor: Marje dergisi bu spot ile 1992'de yayın hayatına başladı. Cumhuriyet döneminde Türkçe-Çerkesçe dergi olarak tescil edilen ilk yayın olan Marje'nin sahibi Sönmez Baykan'dı. Türkiye Çerkesleri açısında pek çok ilkleri gerçekleştiren Marje'nin yazı işleri müdürü Mustafa Aziz Özbek ile Marje deneyimi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Marje deneyimi üzerine düşünürken tüm hayatı boyunca halkının haklarını savunan Guser Sönmez Baykan'ı sevgi ve özlemle anıyoruz.

Seçimler ve Çerkesler

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli seçimlerinden birine, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine bir aydan az kaldı. Seçim süreci bugüne kadar nispeten sakin geçti. Çerkes toplumu ve STK’ları da uzunca bir süre sessiz kaldı fakat iki Çerkes adayın kesinleşmesi ile Çerkeslerin sorunları ve siyasi temsili konusu (yeniden) gündeme gelmeye başladı. Bu seçimler Türkiye Çerkesleri açısından belki de bir ilk.

Gülüşüm, Bakışım, Umudum Size

Önsöz Papba Sezai Babakuş, 78 kuşağının değerli Çerkes aydınlarından biriydi. Ondan söz ederken, geçmiş zaman fiili kullanmak biz önsöz yazarları için çok zor. Bu yüzden aşağıdakileri yazarken o hem çok uzağımızda, hem çok yakınımıza olacak. … Sezai, 27 Mayıs ile köyünde, henüz bir yaşına girmeden karşılaşır, 12 Mart muhtırası verildiğinde ise Hendek’tedir. Daha iyi bir gelecek ve eğitim için ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınırlar. Gazetecilik eğitimi almaya başlar, üniversitede öğrenciyken Türkiye İşçi Partisi’ne katılır.

Ukrayna Savaşının Ortadoğu Üzerindeki Etkileri

Ukrayna’nın işgali ilk yılını doldururken, krizin Ortadoğu ülkeleri üzerindeki etkisinin – ekonomik, diplomatik ve askeri olmak üzere – çok-boyutlu bir manzara sergilediğini söyleyebiliriz. Krizin ilk ve en önemli boyutu ekonomiktir. Savaşın uzamasına bağlı olarak daha da artması beklenen tahıl ve petrol fiyatlarının, bölgenin kırılgan ekonomisi ve toplumsal yapısı üzerinde yıkıcı bir etki yapması kaçınılmaz görünüyor.

Bunu Hiç Unutma

İstanbul'da sessiz sedasız bir sergi gerçekleşiyor: Bunu Hiç Unutma. Unutulması mümkün olmayan acıların yaşandığı bir ülkeden, Abhazya'dan.

Yeni kitaplar

Papba Sezai Babakuş, 78 kuşağının değerli Çerkes aydınlarından biriydi. Doğum yıldönümünde anıları ve özlemlerini paylaştığı yazıları Kafdav Yayınevi tarafından yayımlandı. Sezai uzaklara, çok uzaklara gitti, düşlerimize ve şarkılarımıza kavuşacağımız güne kadar...

Kitabın Önsöz'ü için tıklayınız.

Kitabı Kafdav Yayınlarından temin edebilirsiniz. Siparişleriniz için tıklayınız.





Papba Sezai Babakuş, 78 kuşağının değerli Çerkes aydınlarından biriydi. Aramızdan ayrılışının birinci yıldönümünde yazıları Kafdav Yayınevi tarafından yayımlandı. Geçmişi unutmadan geleceği umutla kurgulayan yazıları her zaman bize yol gösterecek.

Kitabın Önsöz'ü için tıklayınız.

Kitabı Kafdav Yayınlarından temin edebilirsiniz. Siparişleriniz için tıklayınız.





Çerkeslerin 21. yüzyıldaki sorunları ve geleceği üzerine odaklanan iki kitaplık derlemenin ilk cildi, tarihsel perspektifi ihmal etmeden son dönem Çerkes sosyolojisini, kültürünü, politikalarını ve gelecek yönelimlerini konu ediniyor. İkinci cilt Türkiye Çerkeslerinin varoluş sorunlarının, mevcut popülist otoriterleşme eğilimindeki siyasetin sınırlarını aşarak demokrasi mücadelesiyle eklemlenmesinin gerekliliği ve koşulları üzerine bir düşünme çabasını içeriyor.

Temennimiz, bu kitaptaki makaleler vesilesiyle açılacak bir tartışmanın Türkiye’deki demokrasi tartışmalarına ve Çerkes diasporasının bütününe taşınmasıdır.



Katkıda Bulunanlar

Çerkeslerin 21. Yüzyılı

Anıt Baba (Papba) - Bahar Ayça Okçuoğlu- Behice Bağ Özveri - Birgül Asena Güven - Bülent Jane - Cahit Aslan - Can Nart - Cumhur Bal - Denef Işık - Elmas Zeynep Arslan - Erdoğan Aydın - Ergün Özgür - Erol Köroğlu - Erol Taymaz - Eylem Akdeniz Göker - Filiz Çelik - Georgy Chochiev - Merih Cemal - Muhittin Tolga Özsağlam - Murat Özçelik - Setenay Nil Doğan - Tanıl Bora - Ulaş Sunata - Yaşar Güven

İçindekiler için tıklayınız

Çerkeslerin Geleceği Üzerine Düşünmek

Adnan Özveri - Ahmet Asena - Akanda Taştekin - Aydan Çelik - Ayhan Kaya - Ayla Bozkurt-Applebaum - Cem Özdemir - Dinçer Demirkent - E. Fuat Keyman - Emre Başok - Erol Anar (Hatko) - Erol Taymaz - Ferhat Kentel - Hakan Eken - Hamit Yüksel - Kadir Dede - Levent Köker - Mehmet Eser - Merih Cemal Taymaz - Murat Bjeduğ - Osman Güdü - Sevda Alankuş

İçindekiler için tıklayınız



Birinci kitabı satın almak için burayı, ikinci kitap için de burayı tıklayınız.

Diaspora yazıları


Düşlerimizi ve Şarkılarımızı Geri İstiyoruz

Önsöz uzaklara, çok uzaklara gideceğim az sonra dönecekmiş gibi diyor Sezai Babakuş, Moskova’da 1999 yılında yazdığı bir şiirinin sonunda. Söylediğini yapıp çok uzaklara gitmiş olsa da, dokunduğu hayatları, iş edindiği, uğraştığı sorunları etkileme, değiştirme, iyileştirme gücüne sahip insanlardan biri olarak iz bıraktı belleklerimizde. Bir de bilerek ve isteyerek hep genç bir delikanlı olarak kalabilenlerdendi her anlamda. O’nun ardında bıraktığı, hemen her konuda kaleme aldığı yazın hazinesinden makaleleri, anıları, gezi yazıları ve şiirlerini okudukça da hep “az sonra dönecekmiş gibi” bir duygu uyanıyor biz dostlarının içinde.

Gülüşüm, Bakışım, Umudum Size

Önsöz Papba Sezai Babakuş, 78 kuşağının değerli Çerkes aydınlarından biriydi. Ondan söz ederken, geçmiş zaman fiili kullanmak biz önsöz yazarları için çok zor. Bu yüzden aşağıdakileri yazarken o hem çok uzağımızda, hem çok yakınımıza olacak. … Sezai, 27 Mayıs ile köyünde, henüz bir yaşına girmeden karşılaşır, 12 Mart muhtırası verildiğinde ise Hendek’tedir. Daha iyi bir gelecek ve eğitim için ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınırlar. Gazetecilik eğitimi almaya başlar, üniversitede öğrenciyken Türkiye İşçi Partisi’ne katılır.

Türkiye’de ‘Dönüş’ Düşüncesinin Gelişimi

Bu yazıda 1970’lerde dönüş düşüncesinin gelişimini ve dönüş söyleminin ana unsurlarının oluşum sürecini inceliyoruz. Çalışma, bu düşüncenin gelişimine doğrudan katkıda bulunan Kafkasya Kültürel Dergi, Kamçı, Yamçı ve Nartların Sesi dergilerindeki yazılara ve aynı dönemde yayımlanan teksir metinlere dayanmaktadır.

Benim 21 Mayıs'ım...

Benim 21 Mayıs’ım geçmiş-bugün-gelecek yolculuğudur; kendimi keşfederim, ait olduğum toplumun geçmişine uzanırım, köklerime tutunurum ve buradan bir gelecek tasavvur ederim.

Demokratik Bir Kimlik Stratejisi Olarak Çerkeslik

Türkiye’­de yaşayan Kuzey Kafkasya kökenli topluluklar için, kültürel kimliğinin ifadesi olarak Çerkes olduğunu söylemeye devam etmek önemli bir kimlik stratejisi haline gelmiştir. Acaba Türkiye’deki Çerkeslerin kimlikleri hangi duraklardan geçmiştir ve Çerkeslik günümüzde nasıl bir kimlik stratejisini anlatmalıdır?




Benim 21 Mayıs’ım, diasporadaki benle anavatandaki kardeşimi birbirine yakınlaştırır, gelecek birliğine yöneltir. Diasporadaki bana, kimliğime tutunma ve yüzümü anavatana dönme bilinci yükler. Anavatandaki kardeşime ise, kimliğini yüceltme ve yanıbaşında bana yer açma bilinci. Bu sarmal bilinci ne kadar yükseltirsek, birlik olma kabiliyetimizi ne kadar güçlendirirsek bir gelecek yaratabiliriz. Ve bu geleceği, elbette kendi kaynağımızda yaratabiliriz.

Böyle bakınca, önceliğimin geçmiş üzerinden kavga etmek değil, gelecek için alan genişletmek olduğunu daha iyi anlarım. Benim 21 Mayıs’ım, geçmiş uğruna gelecek feda etmek değildir. Geçmiş üzerinden gelecek kurmaktır...

Papba Sezai Babakuş